NAMAZ VAKİTLERİ VE TEMKİN HAKKINDA SUÂL VE CEVAPLAR

Türkiye’de hazırlanan takvimler ve imsakiyelerde niçin vakit farkları var? Allâhü Teâlâ, müminlere belirli vakitlerle beş vakit namazı farz kılmıştır. Peygamber Efen- dimiz (s.a.v.) de namaz vakitlerini ve alametlerini beyan buyurmuştur. Bu vakitlerin hangi astronomik değerlere mukâbil olduğunu Ehl-i Sünnet âlimleri tespit etmişlerdir. Asırlardan beri tecrübe ile üzerinde ittifak edilen esaslara göre namaz vakitleri hesaplana gelmiştir. 5 Her asrın âlim ve fakihleri ile Halifeleri tarafından tasvip edilmiş bulunan bu vakitler asırlardan beri İslam âlemi takvimlerinde kullanılmıştır. Ancak bu vakitler 1983 yılından îtibaren Diyânet İşleri Başkanlığı tarafından değiştirilmiş- tir. İmsak derecesi -19 dereceden -18 dereceye indirilmiş, imsak ve yatsı vakitlerinde temkin tamamen kaldırılmış, diğer vakitlerde (öğle, ikindi) temkin azaltılarak vakitler şöyle olmuştur: Fazilet Takvimi, vakitlerde değişiklik yapmanın sakıncalarını anlatmış ancak mani olama- mıştır. Her hangi bir ihtilâfa sebep olmamak için 1983 ve 1984 yıllarında bu değişikliğe, isteme- ye istemeye uymuştur. Ancak, bu tatbîkâtın büyük bir vebâli mûcip olacağı ilk anda görülmüş- tür. Bütün Müslümanların bilhassa Ramazan günlerinde çok dikkatli olmalarını ve takvimde gösterilen imsak vakitlerinden itibaren yeme-içme ve sair orucu bozan şeylerin derhal kesil- mesi gerektiğini, vakitlerde en ufak dikkatsizliğin büyük vebâl olacağı anlaşılmıştır. Ayrıca günlük namazlarda, takvimlerde gösterilen namaz vakitlerinden hangisine kaç dakika ilâve edilip, hangisinden kaç dakika çıkarılması icap ettiği her ayın sonunda, büyük hassâsiyetle ve tekrar tekrar îzah edilmiştir. Bununla da iktifâ etmeyerek, her türlü mânevî vebâlden sakınmak için kaldırılan temkin vakitlerini, takvim yapraklarının ön yüzünde alt satırda göstermiştir. Fakat bütün bu gayretlerimizin istediğimiz netîceyi hâsıl etmekten çok uzak olduğu, oku- yucularımızın gerek mektup ve gerekse şifâhî olarak bu iki sene (1983-1984) içinde bize yapmış oldukları mürâcaatlardan tesbît edilmiştir. Fazilet Takvimi, bu sebeple ve bu büyük vebal endişesi ile 1985 yılından itibaren değiştirilmeden önceki vakitleri vermeye devam etmiştir. Takvimler için vakit hazırlayan âlimler bu temkinin lüzumunda ittifak etmişlerdir. Gü- nümüzde teknoloji gelişti, artık temkine gerek yok, demek veya temkinin lüzumunu ortaya koyan âlimlerden biz bu işi daha iyi biliyoruz, demek işin vebalini üzerimizden kaldırmıyor. Çünkü namaz vakitlerinde gözle görülen değerler esas olduğundan teknolojinin gelişmesinin eski değerleri değiştirecek bir tesiri yoktur. Böyle olunca gelişen teknoloji bizi ilimde ileri- ye taşımıyor, sadece hesaplamalarda muvakkitlerin işlerini kolaylaştırıyor. Mesela eskiden elle yapılan hesaplamalar daha sonra hesap makinalarıyla, günümüzde de bilgisayarlar ile 5 Ahmet Ziya Bey şöyle izah etmiştir: “Aleyhissâlâtü ve’s-selâm Efendimizin ta’lîm buyurdukları namaz vakitlerinin, arzın her noktasına tatbîki mümkün olsun için ve bu vakitler değiştirilmeyecek bir emir, düstur olduklarından bu düsturlar fenne tatbîk edilirse herkesin kendi anlayışına göre değiştirme ihtimalinden kurtulunmuş olur. İlm-i hey’etle müteveğğil (meşgul olan) ulemâyı dîn, namaz vakitlerini Cenâb-ı Peygamberin ta’limine istinaden tayin ve tesbît eylemişlerdir.” (Evkât-ı Salât, Mahfil 1341 (1923), c. III; sy. 35; 160-163) Ankara İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı 31 Aralık 1982 06:18 08:03 13:01 15:21 17:39 19:14 1 Ocak 1983 06:38 08:03 12:56 15:19 17:40 19:05 SUAL 2 8

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=